top of page

Prenatal Genetik Tanı (PGD)

DoÄŸum öncesinde geliÅŸen bebek hakkında bilgi edinmek, henüz o doÄŸmadan hastalıkları ve doÄŸum sonrası ortaya çıkabilecek müdahale gerektiren durumlara karşı önlem almak, hatta gebelik devam ederken medikal tedaviler ve intra uterin düzeltici operasyonlar yapmak günümüz tıbbının oldukça yeni ve hızlı geliÅŸen bir konusudur.

​

ÇeÅŸitli yöntemlerle doÄŸum öncesinde tanı koymaya “Prenatal Tanı” adı verilmektedir. Bazı aileler, doÄŸacak bebeklerinin problemli olması halinde bile, bebeÄŸi dünyaya getirmek isteyebilmektedirler. Üstelik bu konunun ilkeleri henüz ne ülkemizde ne de dünyada etik açıdan gerçek anlamda belirlenememiÅŸtir. Bu nedenle gerek prenatal tanı yapılıp yapılmamasına gerekse tanı yöntemlerinin seçimi ve tanı sonrası davranış biçimlerinin belirlenmesi aÅŸamalarının tümüne, özellikle karar verme aÅŸamalarına, anne ve baba adayının aktif katılımı ve sorumlulukların paylaşımı saÄŸlanmalıdır.

​

Neden ve Kimlere Prenatal Tanı uygulanır?

  1.  Kalıtsal (kromozomal) hastalık riski yüksek olan çiftler (özellikle akraba evlilikleri)

  2.  Tekrarlayan düÅŸükler,

  3.  Daha önce anomalili bebek doÄŸurmuÅŸ çiftler,

  4.  Ailelerinde genetik geçiÅŸli hastalık olanlar,

  5.  35 yaÅŸ üstü anne adayları.

dna.jpg

1. GebeliÄŸin ilk üç ayında Prenatal tanı;

a. Ä°nvaziv yöntemler
Koryonik Villus Biopsisi (CVS); Ä°nce bir iÄŸne yada kanülle USG eÅŸliÄŸinde abdominal ya da koryon tabakasından (ilerde plasenta oluÅŸacak ) örnek doku alınması esasına dayanır. Herhangi bir anestezi gerektirmez. Koryon tabakası embriyodan geliÅŸtiÄŸi için bebeÄŸin genetik yapısını taşır. Bu doku kültüre edilerek kromozom yapısı elde edilir ve genetik tanı konur. GebeliÄŸin 10-12. haftalarında yapılabilir ve kromozomal bir bozukluk belirlenirse gebelik kolayca küretaj ile sonlandırılabilir. % 1-3 oranında komplikasyon geliÅŸebilir.

b. Genetik tanı dışındaki non-invaziv yöntemler

·         Ultrasonografi ile bebeÄŸin ense kalınlığı (Nuchal translucency-NT)ölçümü; Ense cildi kalınlığının 3 mm’nin üzerinde olması halinde kromozomal bozuklukların 10 kat arttığı bildirilmektedir. Ancak USG ile yapılan ölçümlerin ölçüm yapan kiÅŸilere göre deÄŸiÅŸim göstermesi yöntemin güvenilirliÄŸini azaltmaktadır.

·         Anne kanı ile yapılan tarama testleri; (PAPP-A, Beta-hCG); PAPP-A ve Beta-hCG parametreleri gebelik ürününden kaynaklanır ve anne kanında düzey belirlenmesi, anneden basit bir kan alma iÅŸleminin ardından laboratuarda kolayca yapılabilmektedir. Gebelik ve anne adayı için invaziv deÄŸildir ve bir komplikasyon yaratmaz. NT, PAPP-A ve beta-hCG birlikte yorumlanarak özellikle Down ve Turner sendromları için pranatal tanının spesifite ve sensitivitesini artırmak olasıdır.

(Down Sendromunda; NT artmış, hCG artmış, PAPP-A azalmıştır.)
(Turner Sendromunda; NT artmış, hCG normal, PAPP-A azalmıştır.)

 

2. GebeliÄŸin ikinci üç ayında Prenatal tanı;

a. Ä°nvaziv Yöntemler

  •      Amniosentez: USG eÅŸliÄŸinde amnion sıvısından 10-20 cc örnek alınarak, fetusun sıvı içindeki döküntü hücrelerinin kültüre edilmesi ve kromozom yapısı elde edilerek genetik inceleme yapılması esasına dayanan bir yöntemdir. GebeliÄŸin 16.haftasından itibaren 22.haftaya kadar yapılabilir. Anestezi gerektirmeden steril ÅŸartlarda 10-20 cc amnion sıvısı aspire edilir. Direkt yöntemle 24-48 saatte, doku kültürü yöntemi ile 10-12 günde karyotip elde edilir. Kültür yöntemi daha güvenilirdir. Daha önce kromozom bozuklukluÄŸu olan veya 35 yaÅŸ üstü anne adaylarında özellikle önerilir. % 0.5-2 arasında deÄŸiÅŸen düÅŸük erken doÄŸum ve enfeksiyon riski vardır. Kesin tanı koydurur.

  •        Kordosentez: USG eÅŸliÄŸinde fetusun göbek kordonundan anne karnındayken kan örneÄŸi alınması esasına dayanır. 18. gebelik haftasından itibaren uygulanabilir. % 1-3 oranında düÅŸük, eÄŸer 20.gebelik haftasından büyükse immatür doÄŸum riski vardır. Anestezi gerektirmez. Anne adayının iÅŸlemden sonra birkaç saat dinlenmesi düÅŸük riskini azaltır. Amniosentezde olduÄŸu gibi, karyotip elde edilerek genetik tanıya gidilir. Kesin tanı koydurur. Kromozomal bozukluk riski taşıyan çiftlerde,USG ile anomali belirlenen bebeklerde, bazı kan hastalıklarında (hemofili, talassemi), toksoplazmosiz gibi rahim içi enfeksyonlarında baÅŸarısız amniosentez uygulamalarından sonra prenatal tanı yöntemi olarak önerilir.

b. Genetik tanı dışındaki non-invaziv yöntemler ;

  •        Obstetrik Ultrasonografi (USG); Organ ve uzuvların ÅŸekil bozukluklarını belirleyebilir ve en uygun zaman 18-23. Gebelik haftalarıdır. EÄŸitimli ve deneyimli bir uzmanın (perinatolog) yapması gerekir.

  •        Anne kanı ile yapılan tarama testleri;
    - AFP tayini
    - Ä°kili test (AFP + s-beta-hCG)
    - Üçlü test (AFP + t-beta-hCG + E3 )
    - Dörtlü test (AFP + t-beta-hCG + E3 + inhibin)

Anne serumunda düÅŸük AFP seviyesi olması, Down sendromu veya nöral tüp açıklığı için %80 risk belirlerler. MSAFP düzeyinin ölçümüne eklenen diÄŸer parametreler de riskin anlamlılığı açısından önemlidir. Elde edilen deÄŸerlerin ortalama hesaplamalarıyla risk tayini yapılabilir.

Günümüzde tedavi edici tıbbın yanında giderek geliÅŸen ve toplum saÄŸlığını en iyi düzeyde tutmanın en önemli dayanağı olan koruyucu hekimlik bu konuda da önem kazanmıştır. Topluma saÄŸlıklı bireyler kazandırmak için koruyucu hekimlik anlamında biz hekimlere, hastalıklardan kendilerini ve doÄŸacak çocuklarını sakınmak adına anne ve baba adaylarının alması gerekli baÅŸka önlemler de vardır;

  •         Gebelikler planlı olmalı.

  •         En azından gebelik öncesi anne ve baba adayları içki, sigara ve uyuÅŸturucu gibi zararlı alışkanlıklarını bırakmalı.

  •           Genel olarak saÄŸlıklı yaÅŸam için çaba gösterilmeli.

  •           Planlanan gebelik öncesi annede saÄŸlık taraması yapılmalı.

  •          Dünyaya gelecek yeni bireyde özellikle gebelik sırasındaçeÅŸitli hasarlara yol açabilen Toksoplazma, CMV, kızamıkçık gibi TORCH grubu virütik hastalıklardan kaçınmalı ve gerek gebelik öncesi, gerekse hemen erken gebelik döneminde erken tanı amacıyla tarama çalışmaları yapılmalı.

  •       Anemi (kansızlık), beslenme bozukluklarından kaçınılmalı ve gebelik sözkonusu ise araÅŸtırılmalı ve önlem alınmalı.

  •        Anne adayının gebelik öncesi ve gebelik sırasında, sistemik hastalıkları (kardiovasküler sistem, böbrek sistemi hastalıkları, diyabet vb.) araÅŸtırılmalı.

  •        Ä°laç kullanımı kesilmeli.

  •        Gebelikler baÅŸlangıcından itibaren hekim kontrolünde olmalı.

  •        DoÄŸumlar uzmanlar tarafından ve saÄŸlık kurumlarında yapılmalı.

  •      DoÄŸan bebekler hemen yenidoÄŸan hekimlerince deÄŸerlendirilmeli ve varsa riskli durumlarda  önlem alınmalı.

bottom of page